İtalyanca Geçmiş Zaman VII

Orta Düzey İtalyanca I

/ Orta Düzey İtalyanca I / İtalyanca Geçmiş Zaman VII

    16

             Geçmiş VII

İtalyanca Geçmiş Zaman VII

İtalyanca Geçmiş Zaman Örnekler


Ho cambiato i miei numeri : Numaralarımı değiştirdim

Ho speso gran parte dei miei soldi per donne : Paramın büyük bir bölümünü kadınlar için harcadım

Noi abbiamo spento le luci : Işıkları açtık

Ho cambiato la macchina : Arabamı değiştirdim

Il consigliere ha visitato l'europa : Danışman, avrupa'yı gezdi

Stupide politiche di governo hanno dato ad Amazon questa opportunità : Hükümetin aptal politikaları, Amazon'a bu fırsatı verdi.

Il pilota ha bevuto troppo : Pilot çok fazla içti

Ha mangiato qualcosa di tossico : Zehirli birşeyler yedi

A dicembre 10 milioni di italiani hanno comprato su internet : Aralık'ta 10 milyon italyan, internet üzerinden alışveriş yaptı (satın aldı)

Loro hanno passato parte del tempo a scrivere : Zamanlarının bir bölümünü yazarak geçirdiler.

Ho smesso di drogarmi : Uyuşturucu kullanmayı bıraktım

Io ho passato la stessa situazione : Aynı durumu yaşadım (geçirdim)

Io fatto un blog : Bir blog yaptım

Ho preso la decisione di candidarmi alla presidenza francese alle prossime elezioni : Gelecek fransa başkanlık seçimlerinde aday olma kararını verdim (aldım)

Quante persone ti hanno visto nudo ? : Kaç kişi sizi çıplak gördü ?

Io ho fatto nulla tutta la giornata : Bütün gün hiçbir şey yapmadım

Cosa abbiamo fatto : Biz ne yaptık

In Iraq abbiamo fatto miglialia di errori : Irak'ta binlerce hata yaptık

Lui ha lavorato nel telefilm " Numero 7 " : 7 numara dizisinde çalıştı

Hanno lavorato con noi : Bizimle çalıştılar

Noi abbiamo lavorato con entusiasmo : Büyük bir zevkle çalıştık

Lei ha viaggiato molto : Çok seyahat etti

Lei ha viaggiato per mezzo mondo : Dünyanın yarısını gezdi

Ho viaggiato in Francia : Fransa'yı gezdim

Ho viaggiato 3 volte nell'arco di due anni con questa azienda : Bu şirketle 2 yıl içerisinde 3 kez seyahat ettim

Noi abbiamo parlato di cani : Köpeklerden konuştuk

Prodi ha parlato : Prodi konuştu

I miei occhi malati hanno visto : Benim hasta gözlerim gördü

Satana ha finito di aspettare : Şeytan beklemeyi bitirdi

Ambasciatrice di Cuba in Giamaica ha condannato l'applicazione extra-territoriale delle leggi nordamericane per rafforzare la politica di blocco economico contro Cuba : Jamaika'da bulunan Kübalı bayan büyükelçi, kuzey amerika yasalarının, küba'ya karşı ekonomik yaptırımı artırmak için kendi sınırlarını aşacak biçimde uygulanmasını kınadı

Io ho venuto a cercare : Aramaya geldim

Ambasciatrice di Cuba ha ricordato la recente multa imposta dal governo messicano : Kübalı bayan büyükelçi, meksika hükümetinin son vergi cezasını hatırlattı

Ho preso un virus : Virüs aldım (yedim )

Ambasciatrice di Cuba ha spiegato che ogni anno l'Assemblea Generale della ONU vota a favore del termine della politica di blocco economico contro l'Isola : Kübalı bayan büyükelçi, her yıl UN genel kurulunun ada'ya karşı yapılan ekonomik kısıtlama politikalarının sonlandırılması lehinde oy kullandığını açıkladı

Io ho aperto le tende : Perdeleri açtım

Ho sentito il nuovo singolo di Valeria Rossi : Valeria Rossi'nin yeni single'ını dinledim

Silvio non ha capito che così si perde : Silvio ne kaybettiğini anlamadı

Berlusconi ha capito che la verifica è una cosa seria : Berlusconi, gözden geçirmennin ciddi birşey olduğunu anladı

Ho perso le parole : Sözcükleri kaybettim

Noi abbiamo perso tutti : Herşeyi kaybettik

I soldati hanno cominciato a sparare : Askerler ateş etmeye başladı

I ho acceso la luce/la radio/la televisione : Işığı/Radyoyu/Tv'yi açtım

Io ho spento la luce/la radio/la televisione : Işığı/Radyoyu/Tv'yi kapattım

Il crawler di Yahoo ha cominciato a lavorare : Yahoo'nun yeni web örümceği çalışmaya başladı.

Ho finito Max Payne : Max Payne'i bitirdim

Maria ha sentito la voce di Dio Padre : Maria, Allah babanın sesini duydu

Il Padrino ha finito la corsa : Mafya babası yolculuğu bitirdi.

Hai finito di editare il titolo ? : Başlığı düzenlemeyi bitirdin mi ?

Noi abbiamo mostrato loro i biglietti da visita : Giriş biletlerimizi onlara gösterdik

Ho preparato la cena : Akşam yemeğini hazırladım

Noi non abbiamo avuto tempo di preparare : Hazırlanmak için zamanımız yoktu

Io ho aperto i miei occhi : Gözlerimi açtım

Ho veduto nascere il sole : Güneşin doğuşunu gördüm

Emre ha scelto le coppie : Emre, kopyaları şeçti

Non ho avuto modo di approfondire questo argomento : Bu düşünceyi derinleştirecek olanağa sahip değildim

Se la vittima ha avuto esperienze, la violenza sessuale è meno grave : Eğer kurban çok deneyim sahibiyse, cinsel şiddet daha az etkili olur

Io ho voluto lo stesso fare : Aynı şeyi yapmak isterdim

Ho tradotto il modulo HelpDesk: Helpdesk modülünü çevirdim

Ha saputo aprire una nuova strada : Yeni bir yol açmayı biliyordu

Abbiamo pagato un prezzo alto : Yüksek bir fiyat ödedik

Noi abbiamo corso per le strade : Sokaklarda koştuk

Giuseppe ha scritto : Giuseppe yazdı